Yazacağım ama neye yarayacak? Anlayamadıktan, anlatamadıktan sonra. Ağır bir şey var tam şuramda. Kaldıramayacağım, belli orası. Ruhum doymadan kalkmıyor bu sofradan. Sensiz eksik kalan cümlelerim bitkin. Keşke yanımda olsan, iyileştirsen beni.
Gün: 15 Ekim 2017
Unutmayayım da
Sana olan hislerimi unutmaktan korkuyorum. Üzülsem de ben de kalsın diyorum. Bir gün lazım olur biliyorum. Hepsini taş kavanozumda saklıyorum. İhtiyacım olduğunda alıp ruhuma can veriyorum. Sen gitmeden, ben gelmeden hatırlıyorum.
Hoşçakal aşkım
Seni sevdim. Ve her seni sevdiğimde, öldüm. Her beni sevmediğini haykırdığında, Dilim yaralandı, konuşmayı unuttum. Bırak git dedim kendime, unut dedim. Sırlı camlar arkasındaki yüzümle geldim sana. Akan kanlarımı görmeni istemedim. Yine seni severken buldum kendimi. Kalbimdeki yarada saplı keskinliğini çekip çıkarttım. Durmayan kanlarla, kalbim kan ağladı. Öldüm de, korkak kaderim yaşamaya devam etti yerime. … Hoşçakal aşkım yazısını okumaya devam et
Umarım, olmam
Sana tutulmamayı ummuştum. Silinen hafızalarımda yer edindiğini sanmıştım. Herkes gibi olan beni, biri yaparsın demiştim. Akmayan gözyaşlarımda ki okyanusları göstermeden, Hep iyilikle benden vererek senden almadan, Seni unutmayı ummuştum.
Kum saati zor akarken
Yine soyutlandım yine uzaklardayım. Halbuki gitmedim hiçbir yere. Öylece duruyorum yerimde. Soluduğum hava, ıstıraplı bir kıskacın son halkası gibi. Deneyin tam ortasındayım. Tepkimeler ne hal alacak merak ediyorum. Gerçekçi tavrımı bozmadan bakıyorum renkli gözlüklerimle. Geçip gidenler kokularıyla baş döndürse de yerimi terk etmiyorum. Pes etmeden, yine mi demeden yaşam mücadelemi bırakmıyorum.